Sakaryanın Kültür Elçisi Yazar Fahri Tuna Akyazıya Geliyor

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Akyazıda Kırk Güzel İnsan

Sakarya Kaynarca Doğumlu yazarımız Fahri Tuna(1959) Akyazı Meslek Yüksek Okulunun davetlisi olarak ilçemize gelecek .

Fahri Tuna ,Moderatörlüğünü Okul Müdürü Prof.Dr.Ahmet Tutar’ın yapacağı ”Akyazıda Kırk Güzel İnsan ”söyleşi ve imza günü programı için 15 Mart 2017 Çarşamba günü Akyazı Meslek Yüksek Okulu konferans salonunda saat 15.00 te öğrencilerin huzuruna çıkacak.

Fahri Tuna Kimdir?

Başkasının Gözü İle Fahri Tuna.

Hepimizin sevdiği Tuna Nehri’nden bahsetmeyeceğim; hayatını kültürümüze, sanatımıza, medeniyetimize adamış Fahri Tuna’yı anlatacağım. Coşkusu, heyecanı, sevdası, gayreti ve himmetiyle beni kendisine hayran bırakan yazar. Kısaca hayat hikâyesine bakalım. 1959 Sakarya (Kaynarca) doğumlu. Endüstri mühendisi olmasına rağmen ömrünü edebiyata ve düşünceye adamış bir idealist. Bir çok görevde bulundu, ödüller aldı. Anadolu’nun iyi dergilerinden Irmak’ı 132 sayı çıkardı. Abbara ve Balkan Türküsü edebiyat dergilerinin genel yayın yönetmeni. Muhtelif mecmualarda yazıları çıktı. 2006’da Gül Sancılı Adam Faik Baysal’ı yazdı. İki yıl sonra Şarkıların Nabzındaki İsim: Halit Çelikoğlu ortaya çıktı. Akşamın Aydınlığında Portreler ise 2010’da edebiyatseverleri sevindirdi. Ses getiren bu eserin ardından Ülkesine Adanmış Bir Ömür Numan Yazıcı raflardaki yerini aldı ve 2012’de Önden Giden Atlılar bir muştu gibi okundu.
Bu hız, inanç ve mefkure adamı, kısa bir süre öncesine kadar Edirne eski Valisi Hasan Duruer’in basın danışmanıydı. TYB ve ESKADER’den ödüller alan Akademi Rumeli ve Akademi Edirne projelerini gerçekleştirip Edirne Kitaplığı’nı kurdular. Edirne’de hayata geçirdikleri Yazı ve Tiyatro Okulu’nda, yüzlerce kabiliyetli liseli genci usta yazarlar ve sanatçılarla buluşturdular. Genç yazarlar desteklendi ve kitapları yayımlandı. Şehir âdeta kültür sanat şantiyesine dönüştü. Fahri Tuna medeniyet odaklı hayırlı işlerin ya başında ya içindedir. Sapanca Şiir Akşamları’ndan hatırlıyorum ilkin. Bu rüya ilçemizi ve Taraklı’yı o vesile ile görüp sevdim. Şairlerin şiirlerini dinledik Sapanca Gölü kenarında. Sakarya’da kültür sanat faaliyetlerinin yeşermesinde, sonra dalga dalga Türkiye’ye yayılmasında büyük hizmetleri var. Mardin’den Edirne’ye uzanan hizmet yolunda alınteri, göz nuru bulunuyor.
Spora ilgisi ve sevgisi büyük. Koyu Galatasaraylı. Müşterek dostumuz Abdullah Kaplan’la tirübünde çekilmiş bir fotoğrafını hatırlıyorum. Takımı gol atmış olmalı ki sevincinin son raddesinde, “Gooool!” diye bağırıyor. Sporda rahmetli Ömer Lütfi Mete ve değerli hikâyecimiz Mustafa Kutlu’nun çizgisini devam ettiriyor. Farkı, futbolda kalmayışı…

 

Kırikindi’den öğreniyoruz ki uzun atlama ve sırıkla yüksek atlamada şampiyonlukları var. Güreşle de arası fena değil. İlk gençlik yıllarının hâtırasına arada bir Kırkpınar’daki bazı güreşlerini facebook’tan naklen yayımlıyor, Rıdvan Canım’la kapışıyorlardı. Ama doğrusu bu güreş, o kadar uzadı ki bir türlü galibi öğrenemedik. Mübarekler, Kel Aliço’nun, Kurtdereli’nin anlatıldığı pehlivan tefrikalarını aratır oldu. Belki de dostluk müsabakası diyerek berabere bitirmiş olabilirler güreşi.
Fahri Tuna zahirde Adapazarı’nda oturur, ama hakikatte nerede yaşadığı bilinmez. Bir Konya’dan ses verir size, bir Mardin’den. Bir Üsküp’ten el eder dostlarına bir Bursa’dan. Nerede kültür, sanat, medeniyet varsa oradadır. Faaliyetin içinde, hizmetin merkezindedir. Geceleri bilgisayar marifetiyle yoklama yapar, kimler uyuyor diye. Pek çok isim sıralar. Kosova’dan Erzurum’a kadar. Sizi heyecanlandırır. Rahmetli Fethi Gemuhluoğlu Fahri Beyi yakından tanısaydı çok severdi. Çünkü tam istediği gibi telefon fihristi kabarık olanlardandır. Nefis bir şehir kitabı olan Aynalıkavak Yazıları çok güzel. Ordaki bazı yazıları Sanatalemi.net’te yayımlamıştık. Sakarya’nın folkloru, edebiyatı, tarihi, mimarisi, erenleri, sanatkârları, ozanları bu eserde. Ticaret, sanayi, eğitim, siyaset, basın-yayın ve spor alanlarında da bir çok bilgi bu kitapta yer bulmuştur.
Fahri Tuna, Anadolu’da yaşadığı halde İstanbul’la en sık bağ kuran kişidir. Taşra’da oturuyor görünse de, Dersaadet’in tâ içindedir. Bâbıâli’yi de iyi bilir, Beyazıt’ı da. Sahaflar, kütüphaneler, yayınevleri en sık uğradığı yerler. Meserret Yayınevi’ne omuz vermiştir. Değişim Yayınevi’ne destek olmuştur. 30 yazarın ortak çalışması olan Necip Fazıl eserinin editörlerindendir. Şimdi de Neşet Ertaş kitabı hazırlamaktadır. Akşamın Aydınlığında Portreler kitabını okuduğunuzda hayranlığınız artar yazarına. Çünkü kısa bir metinde bahsettiği kişilerin iç dünyalarını, ruh dünyalarını verir. Kitabı, “Sözün büyük ustası Ş.’ye (Mehmed Selahaddin Şimşek) ve gülün büyük ustası Hilmi Yavuz’a…” ithaf etmiştir. Zaten Fahri Tuna’yı mizah alanından portre yazarlığına teşvik eden de M. S. Ş.’dir. Ona “Sen mizah değil portre yazarı olacaksın.” demiştir. Tuna edebiyatımıza büyük bir kazanç, kitabı da portre alanına ciddi bir katkıdır. Cemil Meriç’le başlamıştır ilk olarak; “20. Asır Türk Düşüncesinin Everest’i… Düşüncenin ve kelimelerin imparatoru. Aydınlandıkça aydınlatan münevver.”
Yeni çıkan Kırkikindi’yi okuyorum. Yazar, 40 yaşına kadar başından geçen hâtıraları anlatıyor. Ailesinden, memleketinden, tahsil hayatından, hocalarından bahsediyor. “Ömrümün ilk kırk yılını kaleme aldım. Kırk yaş, ömrün, ömrümün ikindisidir.” diyor. Bir solukta, bir gecede okudum 256 sayfalık kitabı. Notlar aldım, satırların altını çizdim, derkenarlar çıkardım. Fahri Tuna, kendisini en çok etkileyen merhum Mehmed Selahaddin Şimşek’i anlatırken coşkulu: “Ş, tek kişilik bir çoğunluktu. Çağların künhüne vakıf ender fanilerdendi. Özdeyişleri tek cümlelik konferanslardır.” Ş.’ye rahmet, Fahri Tuna’ya sağlıklı, bereketli ve bol kitaplı bir ömür diliyorum.

(Milat Gazetesi, 16 Eylül 2014)

 

Sakaryanın Kültür Elçisi Yazar Fahri Tuna Akyazıya Geliyor

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir