Akyazı Havadis köşe yazarlarından Enes Dere yazdı…
Bir ilçe düşünün farazi 80 bin nüfuslu.
Ve geliştikçe gelişiyor, tarlalar imara açılıyor evler yapılıyor şehir genişliyor vs.
Bir şey geliştikçe, gelişen konuya istinaden ihtiyaçlar da artar, döngü böyle.
Lakin ilçemiz de bunun tam tersi mevcut.
Akyazı’dan daha küçük ilçelerin sahip olduğu birçok önemli alanların Akyazı’nın sahip olmaması o kadar kötü hissettireceğini Akyazılıdan başka kimse anlayamaz.
Mevzu çok basit: Akyazı – Adapazarı dolmuşları.
Herkes biliyor bu konunun nasıl bir sorun olduğunu ama yapılan yüzlerce haberlere rağmen yine de bu konuyu tekrar açmak istiyorum.
Bu seferleri yapan bir kooperatif var ve bu kooperatife bağlı dolmuş otobüsleri mevcut.
Tabi ki de yüksek ahlak sahibi şoförleri.
Müşterilerini çok seviyorlar, o kadar seviyorlar ki haklarını gözetmek için yumruklarını konuşturacak kadar cesaretliler.
Hiçbir korkuları da yok. Kimden ve nasıl cesaret alıyorlarsa bilemiyorum.
1 otobüse kaç kişi sığar sorusunun ucu açık cevabına Akyazı – Adapazarı dolmuşlarında kanıtlayabilirsiniz. Sefer sayısı maalesef belirsiz çünkü ya o dolmuş dolacak, dolması yetmiyor üstüne halk istiflenecek. Kural bu!
Birçok kez bu dolmuşların trafik kazalarına şahit olduk. Hiçbir şekilde ders çıkarılmadığı gibi hiçbir yetkili merciinin bu konuya parmak bastığını dahi duymadık. Yazıklar olsun!
O kadar şikâyete rağmen bu halkı buna reva görenlere Yazıklar olsun!
Anladık siz o dolmuşlara binmiyorsunuz, arabanız var Allah daha çok versin fakat ilçe dolmuşlarını dizgin edemezseniz bu halk size bir gün bunu ödetir.
Rekabet? Kesinlikle yok, baştan belirtelim kooperatif şuan tekel konumda.
Peki Akyazı vatandaşları neden bu eziyete katlanıyor diyecekseniz cevabı da basit; zorunluluk.
Şimdi bu yazıya istinaden binmesinler kardeşim diye iç geçirenler olacaktır, saçmalamayın lütfen. Zaruri ihtiyaçları imkânları olmadığı için kullanmayacaklar mı?
Dün Haber Müdürümüz Ömer Dere bu konu için bir takım tespitler bulunmaktaydı. Tespitleri doğrultusunda bir takım fotoğraf çekmek isterken kendisine fiziksel müdahale de bulundular. Demiştim ya nerden alıyorlar bu cesareti bilemiyorum. Neden bu kişi veya kurumlara dokunulamıyor? Neden yetkililer sessiz?
O kadar küfür, hakaret ve fiziksel şiddet uygulayacak kadar ne yapıldı? Kardeşim Terminalin yoksa Belediye başkanına git! Bu halk da en az senin kadar terminal yapılmasını istiyor. Sen müşterilerine bu denli kabadayı şekilde davranamazsın hakkında yok!
Akyazı halkının %99’unun şikayet ettiği bu konunun halledilmemesinin arkasında artık büyük bir rant olduğu düşünülmeye başlandığını da belirtelim. Şahsen ben Bimer’e şikâyetimi ilettim. Buradan bu yazıyı okuyan herkesi şikâyet etmesi konusunda uyarıyorum.
Ve Akyazı Belediye Başkanı Sayın Hasan Akcan, Belediye Başkanı olarak bu konuya el atmanızı öneririm. Zira size güvenen bu halka sırtınızı çevirmemelisiniz. Tekel konumda olan bu kooperatife alternatif olması açısından belediye olarak size kendi otobüslerinizi devreye almalısınız gerekirse siz de hat alın. Belediyeye hem gelir olur hem de rekabet yaratırsınız. Artık bir şeyler yapmalısınız. Hiç bir şey yapamıyorsanız bir kısıtlama yapılması suretiyle gerekirse Ukome yetkilileriyle görüşüp, şoförler için edep-adap ahlak eğitimleri, müşterilere nasıl davranılır, otobüse kaç kişi alınabilir, Halka açık otobüslerde sigara içilir mi, müşteriye “bu ne lan 200 tl verilir mi” diye cevap verilir mi vs. gibi eğitimler seminerler veya mesleki yeterlilik sertifikaları verilmesi suretiyle dizgin edilmelidirler.
Artık bıktık, vallahi haberini de yapmaktan bıktık.
Enes DERE / Akyazı Havadis