Eyüpoğlu Ailesi Bayram Buluşması Gerçekleşti

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Eyüpoğlu ailelerinin bir araya gelerek organize ettiği bayramlaşma programı bugün gerçekleşti.

Eyüpoğlu ailesinin bir araya gelerek organize ettiği bayramlaşma programı bugün Semazen Tesisleri’nde gerçekleşti. Programa çevre illerden, yakından ve uzaktan birçok aile katılım sağlarken programı organize eden Ramazan Avni Hacıeyüpoğlu katılımcıları Eyüpoğlu sülalesinin tarihi hakkında bir metin hazırlayarak bilgilendirdi.

İşte o metin:

Bugün burada toplanmamızın sebebi birbirimizle olan akrabalık ilişkimizdir.
Dedelerimizin anlattığı geçmişe dair anıları bizi bir araya getirmiştir. Selahattin Eyyübi’den bahsedip Kerkük, Musul, Şam, Mısır, Halep, Diyarbakır, Hasankeyf, Bitlis ve Beşminare’de yaşadığımızı anlatırlardı.
Tarihi incelediğimizde göçebe olan toplumların hayvanlarını otlatmak için yeşil çayırlara ve suya ihtiyacı vardır. Orta Asya’dan göçüp gelme sebebi büyük kuraklığın Türk dünyasını vurmasıdır. Göçebe hayat yaşayan bizler beslenebilmek için bu topraklara doğru gelmişiz. Koyunlarımız ve sığırlarımız otlamaları ve etinden sütünden derisinden yararlanmalıyız. Değiş tokuş yaplamıyız ve satıp para kazanmalıyız. Anadolu’ya yerleşmemizle beraber yerleşik düzene uyum sağlamakta biraz zorlanmışız. Eski adetlerimizden hala vazgeçtiğimiz söylenemez. Hala yaylacılık yapan ailelerimiz var.
Bizlerin öğrendiği tarihçe de Eyyübi devleti kurulup İslam coğrafyasında büyük bir sorun olan Kudüs’ü fethetmiş ve Türklerin Müslümanlığı kabulü ile zihinlerde oluşan ilk kızıl elmaya sahip olmuştur. İkinci kızıl elma ise İstanbul idi. Onu da Fatih Sultan Mehmet ile elde etmiştir.
Dedemizin bize anlattığı tarihçe şöyle: Ahlat’ta 40 yıl süren bir beylik kurulmuş ve Moğol istilası ile yıkılmıştır. Bu bölgede dağınık halde yaşayan Eyyübi aileleri Selçuklu ve Osmanı’da yerleşik hayata adapte olmaya çalışmışlardır. Özellikle Fatih ve Yavuz Sultan Selim zamanında Karadeniz bölgesine çekilmeye başlanmışlardır. Yavuz’un 1506’da Şah İsmail’i yenmesiyle Rumların ağırlıkta olduğu Trabzon ve havalisine göç ettirilmişiz. Devlet yanlısı ve güvenilir olmamız sebebi ile aile büyüklerimize tımarlar verilmiştir. Ailenin genişlemesi ve sorunlar sebebi ile Maçka’dan giriş yapan Eyüpoğulları yavaş yavaş Trabzon ilçelerine dağılmaya başlamıştır. Kimileri Giresun tarafına doğru giderken kimileri de Rize tarafına doğru gitmişler.
Biz Hacıeyüpoğulları Rize tarafına gidenlerdeniz. Of’a yerleşen Hacıeyüpoğulları’ndan bir aile Hayrat tarafına gidip Hayrat’ın Nefsi hundez köyüne yerleşmiştir. Bir aile Hayrat’ın Zeno köyüne bir aile Kavalar ve arab köyüne yerleşmiştir. 1834’de Osmanlı mebusan meclisinin yaptırmış olduğu nüfus sayımları ile sabittir. Biz Nefsi Hundez’den Hacı Eyüp Zade Mehmet ağanın torunlarıyız. Osmanlı zamanında hacca gitmek herkesin harcı değilmiş. Hem zengin olmak hem de bir güç kuvvet meselesi imiş. 6 7 ay hac yolculuğu yapılırmış. Hacdan gelenlere lakap olarak şimdi bile Hacı diye seslenilir. Eyüp Zade Mehmeti artık Hacı Eyüp Zade Mehmet ağa olarak anılmış. Mezar taşında Hacı Eyüp Zade Mehmet Ağa Ölüm 1720 (Hicri 1132) yazmaktadır.
Osmanlı Rus savaşında her Çaykara ve Of’lu gibi Ruslar akarşı direnmiş aile bireylerimizden bazıları şehit olmuş bazıları kadınları ve çocuklar Anadolu içlerine götürmüştür.
Sarayda görevli olan Hüseyin efendi bir çok aile bireyine sarayda iş bulmş ve yardımcı olmuştur. En son sarayda görev yapan Hafız Rızvan efendidir. Cumhuriyet sonrası geçim sıkıntıları ve ailevi sorunlar sebebi ile ailemizin bir çok bireyi İstanbul tarafına göç etmeye başamışlardır. 1934’de çıkan soyadı kanunu yüzünden soyadımız subay olan Hidayet amca tarafından Öztürk yapılmıştır. Hikayesi şöyle; Soyadı kanunu çıkınca özellikle askerlere soyadını seçmeleri ve yazdırmaları konusunda baskı yapılır. O da biz Türk’üz hem de öz Türk’üz der ve Öztürk soyadımız olur.

İlk kez 1970’li yıllarda dedem Dursun Hacıeyüpoğlu mahkemeye vererek soyadını Hacıeyüpoğlu yaptırmıştır. Şuan Sakarya’nın Akyazı, Karapürçek ve Sakarya Merkez’de yaşayan akrabalarımı vardır. Onların da çocukları Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış durumdadır.

Şu an ailemizin yaşayan en yaşlı bireyi Kütahya’da emekli subay Abit Öztürk’dür. Hundezde yaşayan Fatih Hacıeyüpoğlu yaşlılardan bir tanesidir. Ünlülerimiz ise 1970li yıllarda Kırkpınar ağalığı yapan Celal Hacıeyüpoğlu’dur. ATSO başkanlığı yapan Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu, Sakakryaspor ve arolar birliği başkanlığı yapan Recep Hacıeyüpoğlu gibi isimleri sayabiliriz.

Mezar taşlarını incelediğimizde soyadımızda olan hacı kelimesinin aslında ayrı olarak yazıldığını ve p harfi ile değil b harfi ile yazıldığı gerçeğini de hatırlatmak isterim.

Bizim dışımızda da burada yaşayan Eyüpoğulları olduğunu biliyoruz. Bugün Karasu’dan Hendek’ten İzmit’ten Bolu’dan gelen akrabalarımız var. Birbirimizle olan akrabalık bağımız belki yirmi belki yirmi beş kuşak öteye gidiyordur. Bunu şuan cevaplamak çok zor.”

1 2 3 4 5 6 7 8 9

Eyüpoğlu Ailesi Bayram Buluşması Gerçekleşti

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir